Yayla Turizmi Nedir
Yayla kelimesi etimolojik kökenini öz Türkçe’den alarak doğal güzellikleri ile yayla turizmi etkinliklerine kucak açıyor. Türkçe sözlükte “deniz yüzeyinden yüksek üzerinde düzlüklerin belirgin bir şekilde göründüğü yeryüzü parçası” tanımıyla yer alıyor. Yayla sözcüğü halk ağzıyla yaylak olarak biliniyor. Yılın her zamanı dünyanın dört bir yanında turistler yeşilin en güzeline yakından şahit olmak için doğal alanlara akın ediyor. Yüksek rakımlı bu yerler hem bol oksijeni hem de deneyimlemeye değer kültürel faaliyetleri ile harika bir yayla tatili vadediyor.
Yayla Turizmi Nedir? Özellikleri Nelerdir?
Yayla turizmi doğal yaşamı gözlemleyerek kırsal alanlardaki kültürel ve etnik havayı keşfetmek amacıyla yapılan turizm faaliyetlerinden biri. Eski zamanlarda insanların tarihi kimliklerine bakıldığında konargöçer yaşamı benimsedikleri görülüyor. Farklı düzlük alanlarda konaklama kültüründen doğan bilinç zamanla yayla adı verilen yerlerde yayla turizmi aktivitesine dönüşüyor. Türkiye’nin özellikle Karadeniz Bölgesi’ndeki coğrafi atlası ile uygun iklim koşulları yaylacılık için elverişli oluyor.
Geniş platoların ve düzlüklerin alabildiğine uzandığı bölgelerde turizm faaliyetlerine jeep ve safari turları, tırmanma, flora ve fauna inceleme eşlik ediyor. Bölgesel ve yöresel turizmin gelişmesine katkı sağlayan yayla turizminin özelikleri şöyle yer alıyor:
- Otel ve pansiyon haricinde yaylalarda çadır kurarak kamp yapmak konaklamak tercih ediliyor.
- Yayla turizminde konaklanacak gün sayısı daha uzun oluyor.
- Bireysel katılımdan ziyade arkadaş grupları ve toplulukların katılımı daha çok görülüyor.
- Yerli ve yabancı turistler yayla turizmi kapsamında yapılan etkinleri hem eğlence hem de keşif amaçlı yapıyor.
- Yaylalarda turistik amaçlı etkinliklere gelir durumu fark etmeksiniz herkes katılıyor.
Yayla Turizmi Etkinlikleri (Aktiviteler) Nelerdir?
İnsan doğa ile baş başa kalınca kendisine bahşedilen yeşilin, mavinin ve yeryüzündeki tüm renklerin içinde huzuru buluyor. Yaylalar ve ormanlık alanlar birbirinden farklı etkinliklere kucak açıyor. Karadeniz’den Ege’ye Türkiye’nin hemen her bölgesinde yapılan yayla turizmi etkinlerine şunlar örnek gösteriliyor:
- Varsa dağ bisikleti ile yayla gezisi yapabilirsiniz. Arkadaş grubunuz ile birlikte yaylalarda uzun yürüyüşler yapabilirsiniz.
- Ormanlık alanlarda, ağaç diplerinde ya da yüksek doruklardaki daha önce muhtemelen görmediğiniz endemik bitki türlerini keşfedebilirsiniz.
- Geniş bölgelere özellikle esintinin daha az olduğu yerlere çadırlar kurarak kamp yapabilirsiniz.
- Bulunduğunuz bölgede düzenlenen hiking ya da trekking turlarına katılabilirsiniz.
- Karadeniz yayla şenliklerine katılıp yöresel yemeklerin tadına bakabilirsiniz. Yöreye uygun renkli kıyafetler giymiş folklor gruplarını canlı canlı izleyebilirsiniz.
- Gezdiğiniz bölgedeki bütün güzelliklerin fotoğrafını çekebilirsiniz.
Yaylacılık Nedir?
Yaylacılık hayvancılıkla uğraşan kişilerin hayvanlarını otlak ve meralara yayarak beslenmesini sağlamak amacıyla yapılıyor. Eski Türk topluluklarından günümüze kadar süt, yağ, peynir gibi hayvansal üretim yapma ihtiyacı yaylacılık kültürünü doğuruyor. Yılın belirli dönemlerinde hayvanlarıyla ve yüküyle gelen insanlar geri dönüş zamanına kadar yaylada barınıyor ve yaylaya çıkıyor. Hava koşullarının ve arazi şartlarının elverişli olduğu bazı yaylalarda arıcılık ve sebze yetiştiriciliği de yapılıyor.
Yayla yerleşmeleri yüksekliklerine göre aşağı ve yukarı yayla olarak kısımlara ayrılıyor. Yaylaların kendi coğrafi özellikleri yaylacılığın çeşitli bölgelerde birbirinden ayrı olarak uygulanmasını sağlıyor. Kimi topluluklar yaylalarda kışı yaylacılık faaliyetleri ise geçirirken bazı kişiler ise sadece yaz mevsiminde yaylalara çıkıyor. Yaylaya çıkış genellikle Nisan ayının ilk 6 ayından sonra başlarken dönüş zamanı da Ağustos ya da Eylül ayını buluyor. Yaylacılık geleneği göç hazırlıklarından başlayıp göçe katılacak hayvanların hazırlanması ve bakımlarının yapılması süreçlerini kapsıyor.
Dünyada Yayla Turizmi
Yayla turizmi dünyada 19. yüzyılda gelişen kentleşmeye tepki olarak ortaya çıkıyor. Bu dönemlerde demiryolu şirketlerinin gelişmesinin amaçları arasında yaylalara daha kolay ulaşmak gösteriliyor. 1970 yılından günümüze dek kırsal alanlarda yapılan turizm faaliyetlerinde 2 kat artış görülüyor. Şimdilerde Amerikan nüfusunun yüzde 70’i tatil için yaylaları tercih ediyor. OECD ülkelerindeki küçük azınlıklar ve diğer çok nüfuslu ülkeler otellerde konaklamak yerinde yaylalarda kamp yapıyor. Avrupa’da 1987 yılındaki konaklama istatistiklerinde turistlerin çoğunlukla kır pansiyonları, kırsal kamping alanlarında konakladığı görülüyor. 20. yüzyılda dünya üzerinde gerçekleştirilen yayla turizmi ile yerel halk ve turistler arasında etkileşimin artması amaçlanıyor.
Fransa, İtalya, Almanya ve İtalya gibi ülkelerde çiftçiliğin gelişmesi ve kırsal nüfusun artması ile birlikte yaylacılık faaliyetleri ön plana çıkıyor. Yeşil turizmi geliştirmek ve köylerin tarihsel mirasını korumak amacıyla dış ülkelerden turistler kırsal turizme katkıda bulunuyor. Dünyada açık alanlarda en çok gerçekleştirilen etkinlerde arasında doğa yürüyüşü, gölde balık avlama, kamp yapmak ve atla geziye çıkmak bulunuyor.
Türkiye’de Yayla Turizmi Hakkında
Türkiye’de yayla turizmi denildiğinde akla doğa sporları, rekreasyon etkinlikleri ve günübirlik yapılan geziler geliyor. Karadeniz Bölgesi yaylalarında, İstanbul ve Marmara gibi büyük yerleşmelerin çevrelerinde, Bursa ve Gaziantep gibi kültürel zenginlere sahip yerlerde yaylacılığın geliştiği görülüyor. 1990 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Yayla Turizm Projesi kapsamında toplamda 26 adet yayla turizm merkezi olarak kabul ediliyor. Bakanlık bu proje ile ülkemizin doğal ve kültürel değerlerine sahip çıkma düşüncesiyle yaylaların turizm etkinlikleri içinde değerlendirilmesini amaçlıyor.
Türkiye’de son yıllarda yerel örgütler ve sivil toplum kuruluşları yaylaların doğal güzelliğini koruyarak yerli ve yabancı turist çekme çabası güdüyor. Bu düşünce kapsamında yapılan faaliyetler şu şekilde sıralanıyor:
- Kapadokya Bölgesinin yürüttüğü proje çerçevesinde yerli ve yabancı turistlerin köy düğünlerine katılmalarını sağlayarak yayla yaşamını keşfetmelerini sağlamak
- Kızılçukur Vadisinde yayla etkinlerine katılmak için turlar düzenlemek
- Kış mevsiminde Akdeniz, Marmara ve Ege Bölgesi’nde köylerde deve güreşleri düzenlemek
- Karadeniz Bölgesinde yılın belirli zamanlarında yapılan yayla şenliklerine katılmak için tur organizasyonu yapmak
- Erzincan ve Muğla’nın kırsal alanlarında ve düzlük bölgelerinde doğa yürüyüşleri organize etmek
Yaylada Konaklama Seçenekleri Nelerdir?
Doğayla tamamen bütünleşmek isteyenler çadırlarını yanına alıp kamp yaparak açık alanlarda konaklıyor. Yaylada konaklamak için yaylada bulunan işletmelerin hizmet verdiği bungalov tarzı müstakil evlerde de kalınabiliyor. Bu yerlerde hem tek kişi için hem de aile için rahatça kalınabilecek odalar bulunuyor. Yaylacılık bölgeden bölgeye değiştiğinden konaklama hizmetleri de doğru orantılı olarak değişkenlik gösteriyor. Karadeniz Bölgesi yaylalarında ahşap ya da taş evler yer alırken İç Anadolu’da kerpiç ve taş evler bulunuyor. Kimi yaylalarda ise böyle evler bulunmadığından göçerler kendi çadırlarını getiriyor.
Yurtdışında yaylalarda konaklama seçenekleri Türkiye ile benzerlik gösterse de birtakım farklılıklar bulunuyor. Örneğin, Fransa’da Guest Inn adı verilen konaklama tipleri arasında geleneksel pansiyon, çiftlik evleri, konuk odası, otantik pansiyonlar ve geleneksel stüdyo tipi apart evler yer alıyor. Böyle bir tarz yaratmalarının 4 ana felsefesi olarak dostça karşılama, otantiklik, çevreye önem verme ve yerel mimariye saygı gösteriliyor.
Yaylada Kalacak Yer Nasıl Seçilmeli?
Yaylada konaklama seçenekleri öncelikle kişinin beklentilerine göre şekilleniyor. Kalınacak yerin yayla kültürüne uygun olması ve yöresel mozaiği tam anlamıyla taşıması gerekiyor. Yaylada daha önce kalan yöre insanlarının ya da konaklama merkezlerinde kalanların deneyimlerinden faydalanmak gerekiyor. İyi bir yayla deneyimi yaşamak için kalınacak yer daha önceden tayin edilmeli, araştırılmalı ve ne derece geleneksel yaylacılığı yansıttığı öğrenilmelidir.
Nerede, Hangi Yayla Tercih Edilmeli?
Yayla turizmi yapacak olanlar mevsim koşullarını da göz önünde bulundurarak hangi bölgeyi seçeneklerine karar veriyor. Genellikle Karadeniz Bölgesinin alabildiğine uzanan yaylaları ve ormanlık alanları yerli ve yabancı turistleri cezbediyor. Ordu, Kastamonu, Rize, Artvin gibi illerde geleneksel olarak düzenlenen Yayla Şenlikleri bu illerde yaylacılık faaliyetlerine katılmayı mümkün kılıyor. Yayla sadece Karadeniz Bölgesi ile sınırlı olmadığından Ege Bölgesi yaylaları da rekreasyon için beklentileri karşılıyor. Turizm cenneti olarak bilinen Akdeniz Bölgesinin Antalya ilinde de bazı kırsal bölgelerde ve açık alanlarda yaylacılık geniş bir yer tutuyor. Tüm bu seçenekler değerlendirilerek ismi geçen herhangi bir bölgenin yaylalarında yayla turizmi gerçekleştirilebilir.
Yayla Turizminin Avantajları, Tercih Sebebi ve Dezavantajları Nelerdir?
Yayla turizmi nedir sorusunun cevabını öğrenen herkes yaylada turizm faaliyetlerine katılmanın artı ve eksi yönlerini merak ediyor. Turizm yapmak için yaylaları seçmenin insan ruhuna iyi gelecek ve kişiyi motive edecek birçok avantajı bulunuyor. Öncelikle yaylalar açık alanlar olduğu için doğal olarak insan ruhunu besleyen farklı güzellikler sunuyor. Şehir hayatının gürültülü atmosferinden uzaklaşmak isteyen herkes buralarda kamp kurarak doğa yaşamını yakından tanıyor. Doğa sporları adı verilen trekking, doğa yürüyüşü, bisikletle dağ gezintisi gibi aktiviteler yaylada özgürce yapılabilecek sporlar arasında yer alıyor. Yaylacılık; kırsal yaşamı, yöresel etkinlikleri ve hatta yöresel yemekleri yerinde deneyimlemek isteyenler için geniş seçenekler barındırıyor.
Yayla turizmi avantajları olduğu kadar dezavantajları da olan turizm çeşitleri arasında yer alıyor. Aslına bakılırsa yaylada turizm yapmanın elle tutulup gözle görülecek fazla eksi yönleri bulunmuyor. Sadece denizle iç içe olmak isteyenler için bir dezavantaj sayılıyor. Turizme katkı sağlamak açısından bakıldığında ise küçük ölçekli yaylalar turistik açıdan cazibe yaratmadığından ekonomik kayıp olarak değerlendiriyor. Özetle; yayla turizmi hem insanın ruhunu iyileştiren doğal güzellikleri ile hem de geleneksel yaylacılık aktiviteleri ile fayda sağlıyor.